m_MeHMeT_t
Yaş : 32
Kayıt tarihi : 11/07/08
Mesaj Sayısı : 304
Nerden : PaRiS 44
Lakap :
|
Konu: Dil ve AnLAtım 3. ünite ders notları (kaynak) Cuma Eyl. 12, 2008 10:12 pm |
|
|
ÜNİTE III
SÖZLÜ ANLATIM Röportaj Mülakat (Görüşme) Söylev (Hitabet, Nutuk)
Nasıl çalışmalıyız? 1. Bilmediğiniz sözcük ve kavramların anlamlarını sözlüğe bakmadan önce metinden tahmin ediniz. Daha sonra sözcüklerin açıklamasını okuyunuz. 2. Örnek metni veya metin parçasını dikkatlice okuyup anlatılmak istenen duygu ve düşünceleri kavramaya çalışınız. 3. Konu içinde size yöneltilen soruları yanıtlayınız. 4. Uyarıları dikkatle okuyun, gerekiyorsa yazınız. 5. Yazar adını, eser adını ve önemli kavramları yazarak çalışınız. 6. Ünite sonundaki testi çözünüz. Cevaplayamadığınız soruyla ilgili konuyu, tekrar dönüp dikkatle okuyunuz. 7. İncelediğiniz metin türü ile ilgili başka yazıları da okuyarak öğrendiğiniz bilgileri değerlendiriniz. 8. Daha geniş bilgi için ansiklopediden, edebiyat tarihinden ve İnternet'ten yararlanınız.
1. RÖPORTAJ 1. Tanımı Herhangi bir konu ya da sorunun değişik boyutlarıyla ele alınıp işlendiği gazete ve dergi yazılarına röportaj denir. Röportaj, gazete haberlerinin daha genişletilmiş ve yazarın kişisel görüşleriyle zenginleştirilmiş yazılardır.
2. Özellikleri Röportaj yapan kişi, röportajında elde ettiği bilgilerle kendi görüş ve düşüncelerine de yer verir. Genellikle bu yazılar çeşitli ses kayıtları, belge ve fotoğraflarla tamamlanır. Röportaj yazarı, gördüklerinin fotoğraflarını da çekerek yazısına ekler. Röportajda önemli olan, birçok kişinin gördüğü ve bildiği şeyleri ustaca dile getirmektir. Röportajcı, yalnızca gördükleriyle, izlenimleriyle yetinmez. Konuyla ilgili derinlemesine araştırma ve inceleme yapar, ilgililerin bilgisine başvurur. Röportajcının amacı, konuyu çarpıtmadan belgesel olarak okuyucuya sunmak, okuyucuyu konunun içinde yaşatmak, kamuoyunu aydınlatmaktır. Röportajlar, okuyucunun dikkatini çekecek ve onları bazı konularda düşündürecek biçimde düzenlenir. Röportaj, tek bir yazı olabileceği gibi, aynı konuda dizi yazı da olabilir. Röportajlarda öğretici, açıklayıcı, kanıtlayıcı, betimleyici vb. anlatım türlerinden yararlanılır.
Konularına göre röportajlar
Bir yeri konu alan röportajlar (Röportajı yapılan yerin bütün özellikleri bilinmeli. Bu nedenle ilginç yönlerin film, ses kayıt ve fotoğraflarla belgelenmesi gerekir. İnsanı konu alan röportajlar (Belli bir alanda üne kavuşmuş kişilerin özellikleri belirtilir.) Eşyayı konu alan röportajlar (Haber konusu olan eşya, her yönüyle bilinmeli; dikkat çekecek ve okuyanları düşündürecek yönleriyle anlatılmalıdır.)
Dil Bilgisi
Yapı Bakımından Sözcükler
Basit Sözcük Kök hâlindeki sözcüklerdir. Herhangi bir yapım eki almamış sözcüklere basit sözcükler denildiğini hatırlayınız.
Örnekler: kapı, geldi, güzel, yarın, okulda vb. Basit sözcükler çekim ekleri alır.
Türemiş Sözcük Kök sözcüklerin, yapım eki alarak yeni anlam kazanmasıyla oluşan sözcüklere türemiş sözcük denildiğini hatırlayınız. Örnekler Bil - gi Bilgi Bil - inç Bilinç Say - gı Saygı Son - suz-luk Sonsuzluk Sınır - sız - ca Sınırsızca
Yapım ekleriyle birlikte çekim ekleri de kullanılabilir. Örnekler Bil - im - in Bilimin Say - gı - da Saygıda
Birleşik Sözcük Birden çok sözcüğün birleşerek yeni bir kavram oluşturduğu sözcüklere birleşil sözcük denildiğini hatırlayınız.
Örnekler Bilgi - sayar Bilgisayar Kahraman - Maraş Kahramanmaraş Hanım - eli Hanımeli İmam - bayıldı İmambayıldı Gül - veren Gülveren
Siz de herhangi bir konuda ön hazırlık yaparak bir röportaj gerçekleştiriniz (Röportaj yapmadan önce neler bilmeniz gerektiğini ve nasıl hazırlanacağınız konusunda bir plan yapınız.
2. MÜLAKAT (GÖRÜŞME) 1. Tanımı Mülakat buluşma, görüşme, konuşma anlamına da gelmektedir. Zamanın ünlü kişilerini herhangi bir gazetecinin ziyaret etmesi ve ona alanıyla ilgili sorular sorarak sorularına cevap almasıdır.
2. Özellikleri Mülakat metinleri öğretici ve ufuk açıcıdır. Alanında tanınmış kişilerle mülakat yapılır. Alınan cevaplar, aynen ve yorumlanmadan yayımlanır. Mülakat yazılarında; görüşülen kimsenin adı, ne işle uğraştığı, hangi amaç için kendisiyle konuşulduğu, buluşma yeri; sorular ve cevaplar; mülakat yapılan kimsenin o konu üzerindeki temel görüşü belirtilmelidir. Cümleler açık, yalın olmalı; diyalog çizgisinden ve tırnak işaretinden faydalanılmalıdır. Genelde söyleşmeye bağlı anlatım türü kullanılır.
Mülakat yapan kişi; Mülakat yapacağı kişiden görüşme zamanını belirlemesini istemeli, Konuşacağı kişi ve konu hakkında bilge edinmeli, ön hazırlık yapmalı, Sabırlı, dikkatli ve nazik olmalı, Söz başka bir konuya atlarsa, tekrar konuyu toparlamalı ve konuya dönmeli, Kültürü ve becerisiyle karşısındakini konuşmaya ikna edebilecek beceriye sahip olmalı, Hep kendi konuşarak karşısındaki kişiyi sıkmamalıdır.
11. SÖYLEV (NUTUK, HİTABET) 1. Tanımı Bir topluluk önünde belirli bir konuda yapılan etkili ve inandırıcı konuşmalara söylev (nutuk) denir. Söylev kavramı eskiden nutuk terimiyle karşılanır; topluluk önünde konuşma sanatına hitabet, söylevciye de hatip denirdi. Söylev söz ve sesle birleşen bir sanattır. Söylevde amaç nedir?
Söylevde amaç, dinleyenleri kendi düşüncesinden yana çekmektir. Bu nedenle söylenen sözler ve söyleyiş biçimi inandırıcı, etkileyici, coşturucu nitelikler taşımalıdır. İnsanları heyecanlandırmak, bir fikri, bir kanaati insanlara aşılamak ve benimsetmek önemlidir.
2. Özellikleri Söylevci söylevin çeşidine ve konuya bağlı olarak anlaşılır sözcükler seçmeli; cümleler kısa, yalın, akıcı, içten ve etkili olmalıdır. Söylevcinin, konuştuğu konuyu çeşitli yönleriyle iyice bilmesi ve söyleyeceklerine inanması gerekir. Söylev veren kişi konuşmasını duruş, jest ve hareketleriyle desteklemelidir. Söylevcilerin en önemli yeteneği toplulukları inandırmadaki güçleridir. Ayrıca iddiaları kanıtlaması ve dinleyicide oluşacak kuşkuları ortadan kaldırması gerekir. Söylev tiyatro ile birlikte gelişmiştir. Hemen her yazı türü yeri gelince söylevden yararlanır. Sesi topluluğun sesine dönüştürme, coşturma, toplulukta duygusal doruklar ve insanda tartışma atmosferi yaratmak söylevin önemli özelliklerindendir. Söyleyişte yersiz ve gereksiz vurgular, anlaşılmaz ve abartılı sözler, aşırı ses yükseltmelerinden kaçınılır. Dilin alıcıyı harekete geçirme işlevi ile heyecana bağlı işlevi birlikte kullanılır. Dinleyicilerin zevk, kültür düzeyleri ve gereksinimleri konuşmacı tarafından dikkate alınır. Etkili, heyecanlı ve açık cümlelerle söylev bitirilir. Konularına göre kaç tür söylev vardır?
Konularına göre söylevler a. Siyasi söylev : Genellikle parlamentolarda, diplomatik toplantılarda, mitinglerde söylenen siyasî amaçlı söylevlerdir. b. Dinsel söylev : Tapınaklarda bireysel ve toplumsal sorunları dinsel açıdan yorum- layan söylevdir. İslâmî toplumlarda bu tür söylevlere hutbe denir. c. Hukuksal söylev : Mahkemelerde, yargılama sırasında suçlamak ya da savunmak amacıyla söylenen söylevdir. d. Akademik söylev: Akademilerde, bilim toplantılarında söylenen söylevdir. Akademik kabullerde, açılış, kapanış ve ödül törenlerinde yapılan bilimsel içerikli söylevler de vardır. e. Askerî söylev : Ordunun moral gücünü yükseltmek ve güven duygusunu artırmak için askerlere yönelik verilen söylevdir.
Söylev türünün tarihsel gelişimi hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Söylev türünün ilk örneklerini Eski Yunan ve Roma dönemlerinde görüyoruz. Eski Yunan edebiyatında Demosthenes (Demostenes), Lâtin edebiyatında Cicero (Çiçero), Fransız edebiyatında Bossuet (Bosse), Mirabeau (Mirabu) ve Robespiere (Robespiyer) ilk akla gelen tanınmış söylevcilerdendir. Ülkemizde toplanma ve söz özgürlüğünün sağlandığı II. Meşrutiyette yetişen en tanınmış söylevciler Ömer Naci ile Hamdullah Suphi Tanrıöver'dir. Cumhuriyet Döneminin en büyük konuşmacısı ise Mustafa Kemal ******'tür. Mustafa Kemal ****** "Söylev"de bir tarih belgesi örneği vererek Türk ulusu ile yaşadığı tarih dilimini bu belgede ayrıntılarıyla yorumlar. |
|